DAĞPINAR
  8 mart kadınlar günü
 
VE KADIN...?
 Ve bir günün daha ertesindeyiz....Toplumumuza yeni yeni yer edinen,ve büyük olas
ılıklada olsa acı ile kendini buna zorlayan bir durum.....kadınlar günü,daha doğrusu dünya emekçi kadınlar günü...
       Simdi bir kac cümle mi kurmak gerek,yoksa bir kac kelime yeter mi?...Bu konu hakkında yazılacak yorumlar, kişiye ve yasadığınız topluma gore değişkenlik gösterir...Zaten söz konusuda olanda sadece kadın değildir.Bu yazıyı okurken siz  ya bir kadın olacaksın ya bir erkek yada çekimser!kendinizi nerde görmek istiyorsanız orda bulacaksınız.....Ama cins olarak tek bir kimliğiniz olacak...İNSAN...
        Ve sadece iki seçeneğiniz olacak seçimlerinizi yaparken..Sevgi ve korku
         Ve kadın...daima emir altında,daima köle gözüyle bakılan ve kabul etmesekte daima bizden farklı olmasından kaynaklı bir yaratık...Ve aşağılanan... Gazetelerin son sayfalarında kendisini,kendisinin haberi bile olmadan kendimize pazarladığımız...Ve sabah bültenlerinde adına intiharları yakıstırdığımız,ama aslında katlettiğimiz...Parçalayıp dört bir yana savurduğumuz....Ama yılda bir kez toparlamaya çalıştığımız (8 mart)..Ya da kendimizi kandırdığımız...Vahşetten savaştan nasibini alıp öldürülenimiz,sakat kalanımız,tecavüze uğrayıp kıyım kıyım edilenimiz...Sevme hakkı elinden alınıp töreye,'at a avrat a silah a'kılıf çaldığımız...Ötekileştirdiğimiz kadınlarımız...Berilikten iğrenip ,öteki olmayı secen kadınlarımız...oruspumuz,fahisemiz,travestimiz...Neden değil sonuc olan kadınlarımız...Gerçeği ile yaşama imkanı varken,sonuclara sığdırarak yasadığımız kadınlarımız..Tanrılardan önce var olduğunu bildiğimiz gercekliğine ragmen,yatağımıza TANRIÇA laştırdığımız kadınlarımız..Ve kendimizi sevmediğimizden ileri gelen, sevgi yi yasamadığımız yaşatamadığımız kadınlarmız....
          Ve korkulara meze edılen kadınlarımız.....Bizler sizi sevgi ile yasamadık oyle ıse korkumuz olucaksınız dıye kendimize kefen biçtiğimiz kadınlarımız...Ne iç karartıcı bır yazı değilmi?bunları okurken kiminiz hakverecek kiminiz  de  sende kimsin ulan diyeceksiniz...Öyle ya 'ulan' demekle bir nevi kendinizi aklayacaksınız...Ama kusura bakmayın,sizin'ulan' demeniz benim hiç umurumda bile değil...Ve şunuda iyi belleyiniz...Ve gidip öğreniniz...TANRILARDAN ÖNCE TANRIÇALARIN DÜNYASINDA YAŞADINIZ..Ve emin olunuz ki o dunyada barış,emek,özgürlük,sevgi ve aşk yaşanırdı...yaşatılırdı...Ve korku duyulan tek şey ise sadece anlamaya,adapte olmaya,günümüzde ki gibi tahrip etmeye çalışmadıkları doğa idi.


..Ben ki Tanrıça İştar`ım,

Hayat denilenim,
Siz bana ölüm deseniz bile.
Yasa
denilenim,
Siz bana kurald
ışı deseniz de.
Aradığınız benim,
Ve bulduğunuz.
Dört bir yana saçtınız beni
Ve şimdi parçalarımı topluyorsunuz.
         
        Ve sevmeyi de hatırlayabilmeliyiz...Ve artık korkularımızdan da sıyrılmamız gerek...Ne dersiniz,yoksa ulandaşınız olarak görmeye mi devam edeceksiniz..Seçim zamanı,ya sevgi ya korku,buna bende dahilim.Korkudan özgürleşmek mi istiyorsunuz,o halde sadece sevin....
        Aslında bakarsanız insan neyi öğrenmek istiyorsa onu öğretir.Ve eminim ki sizin de bana öğreteceğiniz cok şey olucaktır.
         Sevgi bizim doğal yapımız,korku ise beynimizin bir ürünüdür.Bağışlayıcı olabilirsek ve kendimizde dahil herkesi suçtan ve suçlamalardan özgür kılabilirsek bu korkuyu da yenebiliriz.
         Korku sevginin zıttıdır.Ama herseyi kuşatan,oluşturan şeyin(sevginin)zıttı yoktur.Dolayısıyla sevgi gercektir ve tehdit edilemez.Korku ise hiç bir şey.
          Sevgi devamlıdır.Yanlızca sevgiyi kendisinde ummayı bulduğumuz kişi değişebilir.
          Dünyayı farklı bir biçimde kavrayabilmemiz için eski inanç sistemimizi değiştirmeyi istememiz gerekir.Gelin bu acılarla dolu geçmişi silelim.Kafamızdan korkuyu atalım.Kavrayış tarzımızın değişimi,yanlız olmadığımızı,bir bütünü oluşturduğumuzu anlamamızı sağlayacaktır.
          Ve unutmayın,saldırı her zaman korku ve sucluluktan kaynaklanır.Şimdi size iki senecek sunuluyor yaşamda...sevgi ve korku ...Hangisini sececeksiniz,savaş,saldırı,acı ile ittifak kuran korkuyumu yok sa herşeyi kuşatan iyileştiren sevgiyimi?
          Ve özgürlük ,insanın hangi omuzunda melek misali...Ve kadın...Ve erkek...Ve ötekiler...Ve berikiler...Özgür olmak istiyorsa erkek,kadını özgür kılmalı.Ve insan kendini özgür kılmışsa eğer, bilin ki kadın özgürleştiğindendir.
           Özgürleşmek mi istiyorsun? Bırak özgür kıldığın kadın seni bulur.Özgür yaşamak mı istiyorsun?o halde kadını özgür kıl...
            Özgür kadın eşittir özgür yaşam.....
            O halde..!ya özgürlük seni bulmalı ya da sen özgürlüğü.Ne duruyorsun....haydi....
          

           TÜM DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN
                                                           
                                                                                                      
         istarozgur@hotmail.com
 
  Bugün 16 ziyaretçi (21 klik) DOST burdaydı! istarozgur@hotmail.com 2008  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol